𝔽𝕣𝕖𝕕𝕖𝕣𝕚𝕔 ℝ𝕖𝕞𝕚𝕟𝕘𝕥𝕠𝕟 (1861-1909), Amerika’nın “Vahşi Batı”sını tasvir eden ve “kovboy”u ulusal bir halk kahramanı olarak popülerleştiren resimleri, illüstrasyonları ve heykelleriyle tanınan Amerikalı bir sanatçıdır. Remington’ın kovboyları, yerli Amerikalıları ve Amerikan Süvarilerini konu aldığı eserleri, Vahşi Batı’nın çetin ruhunu ve sağlamlığını dinamik ve gerçekçi bir şekilde yansıtır.
Coming Through the Rye; dört kovboyu dörtnala koşan atlarının üzerinde, tabanca ateşleyip bağırırken tasvir ediyor. Kovboylar ilk bakışta düşmanlara saldırmakta veya onlardan kaçmaktaymış gibi gözükebilir. Ancak aslında bu dört kovboy; uzun sığır gütme yolculuklarını bitirmiş ve şakalaşarak, neşe içinde evlerine dönmektedirler.
Orijinal Lost-wax (kayıp mum) bronz dökme tekniği ile, aslına ve telif haklarına sadık kalınarak üretilmiş Coming Through the Rye heykeli; Remington’ın sınırları zorladığı bir şaheserdir. Çünkü toplam on altı toynağın yalnızca altısı yere değmektedir! En soldaki ata bir göz atın, resmen mutluluktan uçuyor!